Hızlı tavuk pişirme önerisi

Hoşgeldin!

Forum sitemiz tamamen ücretsizdir.

Şimdi Kayıt Ol!
Yönetici
SMS Onaylı
Katılım
14 Kas 2014
Mesajlar
882
Çözümler
1
Tepki puanı
419
Puanları
138
Yaş
40
Konum
AYDIN
Merhaba arkadaşlar,

Kesker alaka bir konu gibi gelebilir ama yazmak istedim. Herkesin derdi beslenme ve daha doğrusu proteinli beslenme biliyoruz. Ya yemek yapmak zor geliyor, hazırlaması dert geliyor vs. çeşitli bahaneleri olanları da duyar gibiyim. Sizlere bir ipucu paylaşmak istiyorum.

Ben de bazen tavuk göğsü yaparken beklemesi insanı öldürüyor diyenlerdenim. Aslında tavuk göğsü çabuk pişen bir ettir fakat kimisi iyice pişmiş ister tavuğunu. Kimisi küp küp sote şeklinde, kimisi julyen julyen uzun şekiller halinde doğrar, kimisi de bütün bütün ızgaraya atıp bıçağıyla, çatalıyla parçalayarak tüketir yemeğini.

Ben de iyice pişmiş sevenlerdenim açıkçası tavuğu ve işe götürmek olsun, antrenman öncesi-sonrası olsun insan bir zaman sonra bıkıyor aynı yemeği hazırlamak ve pişirme sürecinden doğan zaman kaybından dolayı. Geçen gün evdeki tüm bıçakları bilettirdim ve tıpkı Çin restaurantlarındaki o efsanevi bıçaklar gibi, jilet gibi yaptırdım evdeki tüm bıçakları.

Gelelim tavuğun çok hızlı ve homojenik bir şekilde pişirme olayına. Tavukları bugün jilet gibi bıçaklarla öyle bir doğradım ki bildiğin nohut büyüklüğünde çıktı hepsi, soğanları da önceden biraz pişirmiştim, attım tencereye, 5dk kendi suyunu saldı zaten, üzerine herkes istediği gibi baharatını atabilir, ben kekik ve karabiber atıyorum, az biraz da tuz ekliyorum. 10dk da 500gr. tavuk göğsü hazır oluyor.

Yani keskin bir bıçakla daha kaliteli doğrama yaparak, küçük parçalar halinde daha hızlı pişmesini sağladım. Şuan bunu yazarken gerçekten kesker alaka bir konu olduğunu düşünmeye başladım :) ama etkili çözümdür. Yemek derdi tüm sağlıklı beslenen herkesin en büyük problemlerinden birisidir. Aklınızda bulunsun, bıçak önemli bir edevattır sofrada. Kaşık salata gibi tavuk sote oldu

:) Herkese iyi çalışmalar, afiyet olsun.
 
Katılım
22 May 2015
Mesajlar
2,137
Çözümler
4
Tepki puanı
775
Puanları
188
Yaş
36
Merhaba arkadaşlar,

Kesker alaka bir konu gibi gelebilir ama yazmak istedim. Herkesin derdi beslenme ve daha doğrusu proteinli beslenme biliyoruz. Ya yemek yapmak zor geliyor, hazırlaması dert geliyor vs. çeşitli bahaneleri olanları da duyar gibiyim. Sizlere bir ipucu paylaşmak istiyorum.

Ben de bazen tavuk göğsü yaparken beklemesi insanı öldürüyor diyenlerdenim. Aslında tavuk göğsü çabuk pişen bir ettir fakat kimisi iyice pişmiş ister tavuğunu. Kimisi küp küp sote şeklinde, kimisi julyen julyen uzun şekiller halinde doğrar, kimisi de bütün bütün ızgaraya atıp bıçağıyla, çatalıyla parçalayarak tüketir yemeğini.

Ben de iyice pişmiş sevenlerdenim açıkçası tavuğu ve işe götürmek olsun, antrenman öncesi-sonrası olsun insan bir zaman sonra bıkıyor aynı yemeği hazırlamak ve pişirme sürecinden doğan zaman kaybından dolayı. Geçen gün evdeki tüm bıçakları bilettirdim ve tıpkı Çin restaurantlarındaki o efsanevi bıçaklar gibi, jilet gibi yaptırdım evdeki tüm bıçakları.

Gelelim tavuğun çok hızlı ve homojenik bir şekilde pişirme olayına. Tavukları bugün jilet gibi bıçaklarla öyle bir doğradım ki bildiğin nohut büyüklüğünde çıktı hepsi, soğanları da önceden biraz pişirmiştim, attım tencereye, 5dk kendi suyunu saldı zaten, üzerine herkes istediği gibi baharatını atabilir, ben kekik ve karabiber atıyorum, az biraz da tuz ekliyorum. 10dk da 500gr. tavuk göğsü hazır oluyor.

Yani keskin bir bıçakla daha kaliteli doğrama yaparak, küçük parçalar halinde daha hızlı pişmesini sağladım. Şuan bunu yazarken gerçekten kesker alaka bir konu olduğunu düşünmeye başladım :) ama etkili çözümdür. Yemek derdi tüm sağlıklı beslenen herkesin en büyük problemlerinden birisidir. Aklınızda bulunsun, bıçak önemli bir edevattır sofrada. Kaşık salata gibi tavuk sote oldu

:) Herkese iyi çalışmalar, afiyet olsun.

Paylaşımınız için teşekkür ederiz.Forum'da eksik bölümler arasında beslenme bölümü , dileyen arkadaşlar özel tariflerini paylaşabilirler.;)

Aydının nesi meşhur abi .?
 
Yorum
Yönetici
SMS Onaylı
Katılım
14 Kas 2014
Mesajlar
882
Çözümler
1
Tepki puanı
419
Puanları
138
Yaş
40
Konum
AYDIN
Aydın'da yöresel yemek deyince ot yemekleri akla ilk gelen şeydir. Bölgede antik Yunandan kalma 300 değişik ot türünün yemeği yapılıyor. Maalesef değişen kültür sebebiyle her yer fast food restoranlarıyla dolmaya başladı. Aydın'a gelseniz herhangi bir yerde bu yemeklerden bulamayabilirsiniz belki ama kimin evine gitseniz ya evinde vardır, haftada bir iki gün yaptığı oluyordur ya da yapmasada yapmasını biliyordur. Herbirinden bahsetmek elbetteki mümkün değil fakat Arapsaçı'ndan bahsetmek isterim, halk diliyle rezene olarak bilinir. Arapsaçı ısırgangiller familyasından olmasıyla beraber 99 derde deva olduğu söylenir, mesela Antik Yunanda başlarına otlardan yaptıkları taçlar arapsaçından yapılmadır, zeytin dalı filan değildir, o dönemde bilgeliği simgelemektedir. Hatta eski mısır firavunlarının mumyalanmasında dahi kullanıldığı bilimsel araştırmalar sonucu ispatlanmıştır. Anasona benzer tadı vardır. Arapsaçı aynı zamanda testosteron üretimine de katkı sağlamaktadır. O kadar çok var ki yediğimiz, hardal, ebegümeci, tilkimen (sarmaşık), ısırgan otu vb.. saymakla bitmez. Ot deyip geçmeyin, yediğiniz bu proteinlerin işlenmesinde ek besinlerin çok büyük rol oynadığı aşikardır, ayrıca bunlarda bir miktar protein de vardır, fakat diğer faydaları daha çoktur. Hatta Türkiyede en uzun yaşam Aydın'ın Nazilli ilçesinde olduğu kanıtlanmıştır. " TÜBİTAK desteğiyle 2000 yılında başlatılan Gerontoloji Atlası araştırmasında, 60 yaş üstü nüfusun yaşam tarzı, sorunları ve ihtiyaçları ortaya konuldu. Akdeniz Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre; Türkiye'de uzun ömürlü insanlar Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşıyor." Antik Yunandan kalma bu kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor, ilaçlar vs. pek çok şey bunlardan üretiliyor bkz. Tribulus bulgarian meşhurdur derler, buradaki bitki örtüsü buna daha müsaittir, demirdikeni çayı 5TL ye satılmaktadır burda aktarlarda.. Kısacası otçul yaşam da iyidir, tabi proteinle de desteklemek gerek tabii :)
 
Yorum
Forum Üyesi
Katılım
18 Şub 2017
Mesajlar
453
Tepki puanı
153
Puanları
118
Besinlerin değerlerini kaybetmemesi için en uygun ve pratik pişirme yöntemi kaynar suya atıp pişirmektir. Etleri kuşbaşı doğrayıp direk kaynar (fokurdayan) suya atarsanız hem daha çabuk pişer hemde içindeki et suyunu pişirme suyuna çok salmaz böylece besin değerlerini daha az kayneder. Keza sebzeler de öyle, uzun süre pişen sebzeler değerlerini kaybeder. Makarna türevleri de bu şekilde pişince daha lezzetli ve diri olur.
 
Yorum
  • :)
  • :D
  • ;D
  • :lollol:
  • :lol:
  • ;)
  • :(
  • :cool:
  • :p
  • :eek:
  • :laugh:
  • :rolleyes:
  • :angry:
  • :mad:
  • :embarras:
  • :undecided:
  • :cry:
  • :evil:
  • :heart:
  • %p
  • :bravo:
Üst